Kur Korumalı Mevduat Hesaplarının Dönüşümü İçin Merkez Bankası Bankalara Hedef Koydu
KKM Dönüş Hedefleri
Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından biri olan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları, Merkez Bankası’nı her ay milyarlarca lira ödeme yapmaya zorluyor. Bu nedenle Merkez Bankası, KKM hesaplarının dönüşümünü hızlandırmak için harekete geçti. Bankalara KKM hesaplarının dönüşümü için hedefler belirleyen Merkez Bankası, bu hedefleri tutturamayan bankalardan aradaki fark kadar zorunlu karşılık göstermelerini talep etti. Böylece Merkez Bankası, KKM’nin kırılmasını amaçlayarak bankaları teşvik etmeye çalışıyor ve müşterilerin KKM hesaplarını Türk Lirası mevduat hesaplarına geçirmelerini sağlamak için çaba harcanıyor.
İş Bankası KKM Dönüşümünü Teşvik Etmeme Kararı Aldı
Verilen KKM dönüşüm görevine karşı çıkan tek banka İş Bankası oldu. Daha önce benzer kararlarda müşteri odaklı uygulamalarıyla dikkat çeken İş Bankası’nın müşterileri KKM hesaplarından dönüşmeleri için ikna etmeme kararı aldığı açıklandı. İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, bu kararı bizzat duyurdu.
Merkez Bankası’nın artan kur nedeniyle KKM yükünü bankalarla paylaşmak istediğini belirten Hakan Aran, “KKM halen en cazip ürün olduğu için müşterilerimize KKM’yi önermeye devam edeceğiz. Müşterilere dövizden KKM’ye dönmelerini öneriyoruz. KKM hesabında olan müşterilerimize ise TL mevduatına dönmeleri için herhangi bir telkinde bulunmayacağız. Zaten müşterilerimizin KKM hesabında kalmak isteyeceklerini düşünüyoruz” dedi.
Kredi Beklentileri
Krediler konusunda da açıklama yapan Hakan Aran, “Perşembe günü Merkez Bankası’nın faiz kararının ardından ticari kredilerde faiz tavanı yükseltilecek ve yüzde 40’ın üzerinde faizle ticari kredi verilmeye başlanacak. Bu da ekonominin canlanmasını sağlayacak. Bu kredilerin Pazartesi günü açılmasını bekliyoruz. Tüketim kredilerinde küçülme, yatırım ve ihracat kredilerinde ise büyüme öngörüyoruz” açıklamalarında bulundu.
Enflasyon Beklentileri ve Orta Vadeli Program (OVP)
Hakan Aran, enflasyon beklentileri ve Orta Vadeli Program (OVP) ile ilgili de değerlendirme yaptı. “Önceden talep yapısının oluşturulması, enflasyonun kontrol altına alındığı izlenimi ve süreç yönetilebilir hale geldiğinde, öngörülebilirlik sağlanabilecektir. Öngörülebilirliği sağlayamazsak ve OVP’yi tatmin edemezsek işimiz zorlaşacak. Ancak ben bunun başarılabileceğine inanıyorum. En azından inanmak istiyorum” şeklinde konuştu.