**Okulöncesi Eğitimde Yapılan Değişiklikler Eleştiriliyor**
**Okulöncesi Eğitimde Mescit Zorunluluğu Getiriliyor**
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yaptığı son değişiklikler ile okul öncesi eğitim kurumlarında mescidi zorunlu hale getirmiş, kayıt parasını da “katkı payı” adı altında yeniden düzenlemiştir. Bu karar, eğitimin niteliği ve ihtiyaçları ile okul öncesi eğitimde görev yapan eğitim emekçilerinin sorunlarına uzak olduğunu göstermektedir.
**Okulöncesi Eğitimde Dinselleştirme ve Ticarileştirme Eleştiriliyor**
Çocukların üstün yararına uygun olarak öğrenme ve gelişim ihtiyaçlarını karşılamak yerine, okul öncesi eğitimden başlayarak eğitimi dinselleştirme ve ticarileştirme uygulamalarının yaygınlaştırılması kabul edilemez. Yapılan değişiklikle okulöncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında mescit açılması zorunlu hale getirilmiştir.
**Okulöncesi Eğitimde Çocuğun Yararı Öncelikli Tutulmalıdır**
Okul öncesi döneme ilişkin alınacak herhangi bir karar için çocuğun yararı öncelikli tutulmak zorundadır. Anaokuluna giden çocukların gereksinimleri düşünüldüğünde temiz su, temiz hava, yeterli ve sağlıklı beslenme, güvenli, iç açıcı, hareket etmeye ve oyun oynamaya uygun ortamların olması gerekmektedir.
**MEB Tarafından Yapılan Değişikliklerin Çocuk Haklarına Aykırı Olduğu İddia Ediliyor**
MEB, Türkiye’nin de onayladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı şekilde hareket etmektedir. Okul öncesi eğitimin ve öğretmenlerinin sorunları göz ardı edilerek okullara “mescit açılması” ve öğrencilerden “katkı payı” talep edilmesi kabul edilemez.
**Okul Öncesi Eğitime Yeterli Bütçe Ayrılmadığı İddia Ediliyor**
Çocukların gelişimi için en kritik dönem olan okul öncesi eğitimi alanına yeterli bütçe ayrılmamaktadır. Okul öncesi eğitimde yaşanan sorunlara kalıcı çözüm üretmek için MEB’in somut adımlar atması gerekmektedir. Yapılan değişiklikler, özel okul öncesi eğitim kurumlarının açılmasını teşvik etmektedir. OECD ülkeleri genelinde okul öncesi eğitime ayrılan bütçe payının milli gelirin yüzde 0,6’sı olduğu halde Türkiye’de bu oran sadece yüzde 0,3’tür.
**Okul Öncesi Eğitim Öğretmenlerinin Talepleri Dikkate Alınmıyor**
Okul öncesi eğitim öğretmenlerinin yıllardır dile getirdiği taleplere yönelik hiçbir somut adım atılmamaktadır. Okul öncesi öğretmenlerin sağlıklı çalışma koşulları yaratılmadan nitelikli eğitim verilmesi mümkün değildir.
**Okul Öncesi Eğitimde Yapılması Gerekenler**
İlkokullarda ana sınıflarının zorunlu hale getirilmesi ve beslenme, barınma gibi giderlerin devlet tarafından karşılanması gerekmektedir. Aynı zamanda ilköğretim kurumlarında da ana sınıflarının zorunlu hale getirilmesi ve iki yıllık okul öncesi eğitime geçilmesi önemlidir. Okulöncesi öğretmenlerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için gerekli adımlar atılmalı ve özel eğitim öğrencileri için özel alt sınıflarının oluşturulması sağlanmalıdır. Okul öncesinde prefabrik sınıfların uygun olmadığı, tuvalet sorunlarının yaşandığı belirtilerek bu konuda çalışmalar yapılmalıdır. Öğretmenlere 4 yılda 1 yıl yıpranma verilmeli ve okul öncesi öğrencileri için dil eğitimi programları uygulanmalıdır.
**Sonuç Olarak**
Okul öncesi eğitimde yapılan değişiklikler, çocukların üstün yararına uygun olmayan ve çocuk haklarına aykırı uygulamalar olarak eleştirilmektedir. MEB’in doğru ve etkili adımlar atmaları, okul öncesi eğitimde yaşanan sorunlara kalıcı çözümler üretebilmeleri için önemlidir.
